Das Lager Eksişehir’den 25 ülkeye rulman ihracatı yapıyor
Eskişehir Sanayi Odası (ESO) Üyesi Das Lager Germany Yönetim Kurulu Başkanı Harun Adıgüzel, firmalarının ev ve ofis uygulamalarındaki en küçük çaplı minyatür rulmanlarından ağır sanayi uygulamalarındaki çok büyük çaplı rulmanlara kadar tüm uygulama alanları için ürün üretme kabiliyetine sahip olduğunu ve 25 ülkeye rulman ihracatı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Harun Adıgüzel, Dünya Gazetesi’nden Ayşe Kayan Uçak’a yaptığı açıklamalarda şunları kaydetti:
Dünyada ve Türkiye’de bulunan rulman fabrikalarının kuruluş aşamalarında görev aldığını anlatan Adıgüzel, 2015 yılında Eskişehir’de Das Legar fabrikasını kurarak rulman üretimine başladıklarını belirterek, “2013 yılında kendi şirketimi kurdum. 2014 yılında Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrika alanının inşaatına, 2015 yılında da rulman üretimine başladık. Yüzde 100 yerli sermaye ile kurulmuş beş yıllık bir firmayız” dedi.
Türkiye’de bulunan 3 rulman fabrikasından birisinin Eskişehir’de olduğuna dikkat çeken Adıgüzel, otomotiv sektörü ile traktör, ağır vasıta ve tarım makinelerine yönelik ürettikleri rulmanları Almanya, İtalya, Rusya, Ukrayna, Cezayir, Fas, Azerbaycan ve Türkmenistan’ın da aralarında bulunduğu 25 ülkeye ihraç ettiklerini ifade etti. Fabrikalarının ana tip olarak yaklaşık 1000 çeşit rulman üretme kapasitesine sahip olduğunu belirten Adıgüzel, yurtiçi içinde ise ağırlıklı olarak savunma sanayi, raylı sistemler, çimento ve demir çelik sektörüne yönelik üretim yaptıklarını kaydetti.
2020 yılı içinde savunma ve raylı sistemler için özel ve stratejik öneme sahip iki ürünün üretimine ağırlık verdiklerini söyleyen Adıgüzel, “Savunma sanayi için ‘ince cidarlı’ rulmanların üretimini gerçekleştirdik. Bunun üretimi zordur, teknoloji ister. İkincisi hızlı trenlerde kullanılan özel bir rulmandır. Hem hassastır hem de sessizdir. Bunu da devreye soktuk. Bu iki üründe Türkiye’de üretilmeyen, yüzde 100 ithal edilen ürünlerdi” diye konuştu.
“Ar-Ge Merkezi kurarak, yüksek teknoloji ürünler üretiyoruz”
Katma değeri yüksek aynı zamanda stratejik önemi olan yüksek teknolojili ürün üretme hedefinde olduklarını aktaran Adıgüzel, “Rulman, enerji ve hareket iletiminin olduğu her yerde kullanılan bir makine elemanıdır. Dolayısıyla kullanım alanı oldukça yaygındır. Rulmanın standart ve standart olmayanı var. Standart olan rulmanı her yerde kullanabilirsiniz. Biz burada standart olmayan daha çok katma değeri yüksek, stratejik ve ambargolu rulmanların üretimine ağırlık veriyoruz. Burada önemli olan çok miktarda üretim yapmak değil özel rulmanlar üretebilmektir. O yüzden burası standart bir üretim merkezi değildir” diye konuştu. Yüksek teknoloji isteyen bir sektörde faaliyet gösterdiklerini ve bu amaçla fabrika içerisinde Sanayi Bakanlığı destekli bir Ar-Ge Merkezi kurduklarını ifade eden Adıgüzel, “Rulman katma değeri yüksek bir üründür. Hem ürün olarak hem de çalışanlar olarak burada yetiştirdiğimiz insanları Türk sanayisine sunuyoruz. Burayı sadece bir fabrika olarak, herhangi bir üretim yapan yer olarak görmemek lazım. Burası Ar-Ge yapan bir teknoloji merkezidir” dedi.
“Rulman stratejik bir üründür, üretimi teşvik edilmelidir”
“Rulman son derece kritik ve stratejik bir üründür. O yüzden dış ülkelere bağımlı olmamak adına rulman üretimi teşvik edilmelidir” diyen Adıgüzel, “Türkiye’nin yıllık tahmini 1 milyar dolar üzerinde rulman kullanımı var. Bunun ancak yüzde 25 ile 30’u Türkiye’de üretiliyor. Geri kalanı ithal ediliyor. Türkiye’nin rulman konusunda dışa bağımlı bir yapısı var. Rulman stratejik bir üründür. Uluslararası ilişkilerde ekonomik, askeri ve endüstriyel bakımdan gelişimi engellenmek istenen ülkelere zaman ambargo uygulanabiliniyor. Rulman olmazsa ne uçağınız uçar, ne arabanız, ne de tankınız gider. O yüzden dış ülkelere bağımlı olmamak adına her ülke rulman üretmek istiyor. Biz de ülkemiz de bunu yapıyoruz. Bu ürünleri üreterek dışa bağımlılığı engellemek istiyoruz” ifadelerini kullandı.